-
1 tam tersine
the other/opposite way round -
2 tersine
1) im Gegenteilbir şeyi \tersine çevirmek etw ins Gegenteil verkehren\tersine dönmek ins Gegenteil umschlagen, sich ins Gegenteil wendentam \tersine ganz im Gegenteil2) im Gegensatz, entgegensenin \tersine im Gegensatz zu dirsaçları \tersine fırçalamak/taramak die Haare gegen den Strich bürsten/kämmen3) andersherum, umgekehrt\tersine çevirmek umkehren, umdrehen -
3 tam
tam bölüm MATH Divisor m, Teiler m;tam adamını bulmak den richtigen Mann finden; scherzh den „Richtigen“ finden;-e tam gelmek jemandem passen (Schuhe usw);tam gün ganztags;tam iki yıl zwei volle Jahre;tam o aralık gerade ( oder genau) in diesem Augenblick;tam pansiyon Vollpension f;tam saat beşte genau um fünf Uhr;-in tam tersi genau das Gegenteil G/von;tam tersine genau umgekehrt;tam üstüne basmak ins Schwarze treffen;tam üye Vollmitglied n;tam vaktinde zur rechten Zeit;tam yol schleunigst;tam yol ileri mit Volldampf voraus;tam yüklü voll beladen
См. также в других словарях:
bilakis — tersine olarak; tam tersine; aksine; sonunda … Hukuk Sözlüğü
bilakis — zf., Ar. bi l ˁaks Tersine olarak, tam tersine, tersine, aksine Bilakis tecrübeli bir adam gibi söz söylüyorum, inanınız. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
ferah fahur — zf. Ferih fahur Bu kızı tam tersine, ferah fahur tokatlayabilir. Halikarnas Balıkçısı … Çağatay Osmanlı Sözlük
paslanmak — nsz 1) Üzerinde pas oluşmak Bıçak paslandı. 2) mec. İşsizlikten, tembellikten, hareketsizlikten canlılığını yitirmek, uyuşup kalmak İşe koyulmak tam tersine paslanmamızı önler, bizi diri tutar. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
kitaba (veya kitabına) uydurmak — (bir şeyi) yasal olmayan bir işi hile, düzen vb. ile kanuna uygun gibi göstermek Müfettiş Bey güldü ama babacan gülüşü değildi bu; tam tersine, işini kitaba uydurmuşların güveni vardı onda. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük